Amsterdam maratonunda edindiğim tecrübelerden sonra, antrenmanlarıma fitness ağırlıklı olarak devam ediyorum. Özellikle Hemstring ve Glut bölgesinde son maratonda zorlanma hissettiğim için bu bölgelere yoğunlaşıyorum. Aralarda karın ve interval koşu antrenmanlarımı da ihmal etmiyorum.

Amsterdam maratonu ile İstanbul arasında 3 hafta gibi kısa bir süre olduğu için uzun mesafe koşu antrenmanına gerek duymuyorum.

Amsterdamdan sonraki ilk haftam dinlenme ve hafif antrenman, ikinci haftam ise interval koşu, fitness ve hızlı bir yarı maraton mesafesi ile tamamlanıyor. Üçüncü haftamda ise recovery antrenmanları yapıyorum.

Ardından 4 saat altında bitirme hedefim ile başlangıç çizgisinde yerimi alıyorum. Planım hazır. 5 dakika 20 saniye pace ile yarışın 30 -35’inci kilometrelerine kadar dayanmaya çalışacağım. Sonra bir miktar düşüş olsa bile 6 dakika temposuna uyduğum taktirde hedefime ulaşacağım.

Yarış boyunca vakit kaybını azaltmak için bazı su istasyonlarını pas geçmeye karar vermiştim. Uygulayacağım plan şöyle ;

0 km Start

5 km -

10 km isostar + su

15 km -

20 km isostar + su

25 km -

30 km isostar + su

35 km -

40 km su

42 km Finish

Ve büyük an geliyor, yarış başlıyor…

İlk 15 kilometreyi 5 dakika 10 saniye ortalama ile geyorum. Plandan biraz hızlı. İlk yorgunluk belirtileri ile hemen tempoyu ayarlıyorum. Açıkçası 15 km de gelen bu isteksizlik beni biraz endişelendiriyor. Biraz çaba sarfederek durumu sabitliyorum. O meşhur 30’uncu kilometreye kadar stabil olarak gidiyorum. Enerjim ve genel durumum iyi. 35’inci kilometreye geldiğimde, Amsterdam’a göre çok daha iyi olduğumu hissediyorum. Bu üç haftalık süreçte yaptığım fitness antrenmanları işe yaramış. Yine de tempoda bir düşüş olmakla beraber 6 dakikada sabit tutabiliyorum. 35 ve 40’ıncı kilometreler arası bu şekilde geçiyor. Enerjim zaman zaman düşse de plana uymayı zar zor başarıyorum. Sultanahmet’ e çıkış ise enerjinin patlama yaptığı insanların ve desteğin yoğun olduğu yer. O nedenle bu bölüm için endişelenmiyorum. Hatta son 500 metreyi koşarken yanımda getirdiğim bayrağımı açıyorum. Daha coşkulu bir destek ile iyice gaza basıp hedefime ulaşıyorum.

Sporla kalın...