top of page

İLK MARATONUM VE EDİNDİĞİM TECRÜBELER

  • Yazarın fotoğrafı: daddycated
    daddycated
  • 31 Eki 2018
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 29 Oca 2020




İlk maratonum 39. İstanbul maratonu idi. Çocukluğumdan beri çeşitli sporlarla ilgilenmeme rağmen, o zamana kadar koştuğum en uzun mesafe 15 km idi. Yani özetle maraton konusunda hiçbir bilgi ve tecrübeye sahip değildim.


Maraton denemeye karar vermemdeki sebep ise farklı bir konu. Uzun hikayeyi kısa yapmak gerekirse, sporun her türlüsüne aşık biriyim. Hayalim hep başarılı bir sporcu olmaktı. Ama onun yerine mühendis oldum. Çünkü gelecek için daha az risk barındırıyordu. Ancak oğlumun doğumundan sonra, en azından onun, ileride hayallerindeki hayatı yaşayabilmesi için ona farklı bir baba modeli sunmaya karar verdim.


Oğlum için herkesin başaramayacağı şeyleri deneyip, başaran bir baba olmak istiyordum. Böylece ona isterse herşeyi başarabileceğini gösterebilirdim. İlk aklıma gelen ise tam mesafe bir IRONMAN yarışı koşmak oldu.


Hep yetenekli olduğum işi yapacaktım. Ama bununla beraber oğluma hayallerini kovalama cesaretini, azmi, kararlılığı, disiplini ve vaz geçmemeyi öğretecektim. Fikir güzeldi ve karar verildi...


IRONMAN koşulacak !

- 3,8 km yüzme

- 180 km bisiklet

- 42 km koşu (Maratron)


İşte maraton kararı buradan geldi ve ilk maratonuma kayıt yaptırdım. Spor altyapıma çok güvendiğim için de açıkçası maratonu tamamlamayı çantada keklik olarak görmüştüm. Bir ay kadar antrenman yaptım. Ama dediğim gibi çok üzerinde durmamıştım. Mesela antrenmanlarım sırasında koştuğum en uzun mesafe 21 km idi.


Sonuç olarak ilk maratonumu bitirdim. Ama siz maraton koşacaksanız benim gibi yapmayın. Çünkü maratondan sonra 5 kilo kaybetmiştim (bu 2 kilo mertebesinde olmalıydı) ve vücudumu öyle zorlamıştım ki 4 gün düzgün yürüyemedim.


Eğer maraton koşmak gibi bir niyetiniz var ise, öncelikle, konuyu ciddiye alın ve mesela en az 4 ay önceden antrenman yapmaya başlayın. Bunun için internet ortamında çeşitli programlar mevcut. İlerleyen yazılarımda ben de ikinci maratonumda izlediğim programı paylaşacağım.


Doğru malzeme tercih edin. Benim gibi tenis ayakkabısı ile 42 km koşarak kendinize işkence etmeyin.


Çok fazla giyinmeyin. Hasta olurum korkusu ile giydiğim fazladan şeyler, aşırı terlememe, dolayısıyla dehidre olmama ve onca yol o ekstra yükü taşımama sebep oldu. Bir tayt ve bir atlet veya tishirt yeter.


Nutrition önemli. Araştırın ve bilgi sahibi olun. Antrenmanlarda ne şekilde, hangi sıklıkla su içeceğinizi, ne zaman enerji jeli ve ne zaman sporcu içeceği içeceğinizi deneyerek kendiniz için optimum nutrition planı bulmaya çalışın. Unutmayın vücudunuz mükemmel çalışan bir araba gibidir ve arabanızın bakımını yaptırmazsanız, eksilen yakıtı yada yağı yerine koymazsanız araba mutlaka sorun yaratacaktır. Siz de aynı şekilde kaybedilen su mineral ve karbonhidratları yerine koymalısınız.


4 Aylık antrenman programınız boyunca yarış mesafesinin %80 veya %100’ünü yarıştan 2 hafta önce koşmuş olun.


Yarıştan 2 gün önce antrenmanları bırakın ve 1 gün öncesinde aşırı yemeyin. Bu konu ile ilgili internette çeşitli diyet ve önerileri takip edebilirsiniz.


Yarış temponuzu iyi belirleyin. Mümkünse koşu aplikasyonu bulunan bir saat vs yardımı ile yarış temponuza sadık kaldığınızı kontrol edin. Çünkü antrenmansız geçen süre dolayısıyla dinlenik bir vücut ve yarış atmosferinin enerjisi ile farkında olmadan gereğinden hızlı başlayıp duvara toslayabilirsiniz. Unutmayın deponuzdaki yakıtı idareli kulanmanız en uygunu olacaktır.


Bu tecrübe bana eğer IRONMAN koşup hayatta kalmak gibi bir niyetim var ise bu işi daha ciddiye almam gerektiğini öğretti.


İkinci aşamada daha programlı bir çalışma ile ertesi yıl bir yurtdışında ve bir yurt içinde olmak üzere iki maraton koşmaya karar verdim.


Devamı sonraki yazımda….


Sporla kalın...

Comments


IMG_7561.JPG

Güçlü kanatlara sahip olanlar, gerektiğinde yalnız uçmaya cesaret edebilenlerdir...

bottom of page